Loader

1+1=199 TL İndirim Kodu: Love 1+1=199 TL İndirim Kodu: Love

Yeni Bir Dünya İle Tanış; glo™ İle Onu Sen Kontrol Et

Yeni Bir Dünya İle Tanış; glo™ İle Onu Sen Kontrol Et

It’s a New World;

Take Control

Dünya değişiyor. Bu cümle, kendini hiç bu kadar keskin bir şekilde hissettirmemişti. Teknoloji çağının belki de en önemli dönemeçlerinden birindeyiz: Yapay zekanın, duygusal zekanın, pratik zekanın ve internet sayesinde mega hıza kavuşan bilgi akışının, yüklediğimiz terazide mutlu bir denge yaratmasını bekliyoruz. Hayatımızın kontrolünü, azla yetinmek yerine çokluğun sunduğu alternatifleri değerlendirerek artırdığımız günümüzde, trendler de yepyeni bir anlam kazanıyor. Onlara, farklı kontrastlardan beslenen, deneyim seçenekleri olarak baktığımızda, tüm sürecin değiştiğini görüyoruz. Reddetmek yerine bir parçası olmak, bir diğer deyişle hayata karışmak, kendimize yapabileceğimiz en büyük ‘’iyi’’lik olabilir. Evet, burası yeni bir dünya ve hepimiz tercihlerimizden sorumluyuz.


Yeni Kültür 

Pek tabii ki dönüp bakacağımız ilk yer, gençlik. Yeni nesil, blok zincir teknolojilerinin önünü açtığı mikro girişimciliği benimserken, meraklı ve farklılıkları dışlamayan yeni bir tavırla, dünya kültürlerini anlamaya çalışmaktan çekinmiyor. Sokak modası, hakimiyetini sürdürürken, artık topluma geri verme kaygısını da taşıyor. Gençler, nostaljik çağrışımları olan mecralarla yeni teknolojik bağlar kuruyor. 


Dokusal Dili Konuşabiliyor Musun?

Mikro girişimcilik, başlamak için güzel bir yer, ne dersiniz? Minik basamakları, yeni çağın sunduğu teknolojik platformlar ve araçlarla hızlıca çıkan butik girişimler, kendilerine otantik bir kitle yaratmakta zorlanmıyor. Yaratıcı deneyimlerle büyüyen bu markalar ve girişimler, bir çeşit ‘’ikincil yaşam’’ olarak adlandırılabilir. İçinden geçtiğimiz yaratıcı rönesansta, gençlerin en büyük eğilimi, el becerilerini geliştirmek ve kendilerini bu yönden keşfetmek oldu. Dikiş dikmek, eskiden demode bir eylem olarak görülürken şimdilerde, yanına iğne işçiliklerini ve nakışı da alarak, cinsiyet ayrımı yapmayan, yavaş tüketimi destekleyen hip bir aktiviteye dönüştü. Los Angeles’ta kurduğu markası Anguish’le sokak modasına birkaç doz dikiş nakış ekleyen bir diğer isim de Ishmael Jasmin. 27 yaşındaki tekstil sanatçısı Michael Thorpe, annesinden öğrendiği yorgancılık tekniklerini, ürettiği büyük ölçekli portrelerde kullanıyor. 


Sosyal Finans 

Sosyal finans, gençliğin yöneldiği başka bir alan. Bir derin nefes alalım ve sizi şu gerçekle buluşturalım: Sosyal ortamda paradan bahsetmek, artık ayıp değil. Mikro girişimciler ve yatırımcılar, teknolojik platformlarda fikir danışmak, yol göstermek ya da almak amacıyla buluşuyor. Birbiriyle rekabete girmek yerine, aralarında paslaşarak yeni alanlar ve imkanlar yaratan bu kitle, para kazanmayı kolektif bir amaç olarak sahipleniyor. 


Kültürel Işınlanma 

Kültürel ışınlanma, bir başka önemli trend. Günümüzün online gençliği, uzun bir dönem boyunca fiziksel olarak gidemediği noktalara sanal seyahatler düzenleyecek. Dünyanın diğer ucundaki yaşamları, manzaraları ve sesleri, hiç tanımadıkları yabancıların hayatlarına bir çırpıda karışabildikleri teknolojilerin arayışı içinde olacaklar. Mumbai ve Kraków’dan iki şefin birbirleriyle ve diğer gurme gezginlerle gerek mutfak tekniklerini gerek lokal tatları paylaştığı pandemi dönemi, geleceğe tüm kültürel eksiklerin ve merakların tatmin edileceği bir süreç olarak yansıyacak. Bilgi paylaşımı, hiç bu kadar kıymetli olmamıştı. 


Mektup Arkadaşım Ol 

Mektup arkadaşlığının eskide kalmış bir konsept mi olduğunu düşünüyorsunuz? Lütfen bir daha düşünün. Hırslı ve iddialı mektup arkadaşlarını aynı platformda buluşturan Penpalooza, Amerika’nın en büyük girişimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu romantik açılım, sadece eski arkadaşları kapsamıyor. Bir Tumblr blogu olarak hayata geçen Snaily-Mail, gençliğe yeni, henüz tanışmadıkları mektup arkadaşları kazandırmayı amaçlıyor. Nostalji ihtiyacı, burada da bitmiyor. Sosyal medyanın rekabetçi tavrından sıkılan yeni girişimler mevcut. 2020’de hayal gücünden, gerçekliğe taşınan, MySpace’in karbon kopyası olarak nitelendirebileceğimiz SpaceHey’de herhangi bir algoritmanın, beğenilme ve performans baskısının olmaması, sanıyoruz, onu başarılı kılan detay. 


Yemek Atıştırmadır, Atıştırma ise Yemek 

Evde yemek yapma trendi sona ermeye başlarken bizi ‘snack’ ekonomisi karşılıyor. Bu arada pandemiyle birlikte, insanlar farklı içkiler denemeye daha açık. Gen-Z’nin de tüketici grubuna eklenmesiyle, jenerasyonlar arası bir tüketici grubu oluşuyor. Bu arada Y kuşağı, tüketmesi kolay, iyi değer sunan ve sağlıklı yiyecek seçenekleri arıyor. Üç faktörü birleştirmek, yeme içme kültüründe, bu topluluğa ulaşmanın anahtarı olacak. 


Bir İş Birliği Olarak Moda 

Moda dünyası, artık gelişime daha açık. Kapsayıcı ürünler ve iş pratikleriyle markalar, dünyayı daha

iyi bir yer haline getirmeyi hedefliyor. Dayanıklı ve sürdürülebilir ürünler, tüketicilerin giderlerinin ve atıkların azalmasına katkıda bulunuyor. Aynı yeme-içme sektöründe olduğu gibi, modada da esenlik yükselişte. Markalar, teknolojinin de yardımıyla müşterilerinin ruh haline cevap vermeye çalışıyor, hatta onları iyileştirmek istedikleri bile söylenebilir. Dijital tasarımlar ana akım modanın bir parçası olmaya hazırlanıyor.

Moda, daha önce göz ardı ettiği ya da müşteri kitlesinin içine katmadığı toplumları kucaklamaya, onlara destek olmaya hazırlanırken, tüketicilerin bu değerlere sahip olmayan seçenekleri liste dışında tuttuğu gözden kaçmıyor. Doğanın, miras olgusunun ve toplumların değerinin giderek artacağını söyleyebiliriz. Doğa dostu markalar, sürdürülebilir ya da kendini yenileyebilen teknolojiler ve malzemelerle çıkacak karşımıza. Açık hava aktiviteleri, ev içindeki yeni öncelikler ve nostaljik arzular, son dönemde hiç tahmin etmeyeceğimiz ya da yan yana getirmeyeceğimiz markaları, başarılı ve uzun vadeli iş birlikleri içine soktu. Çirkin terliğin anavatanı Crocs, Balenciaga ve Hidden Valley Ranch gibi beklenmedik markalarla, Diplo ve Justin Bieber

gibi mega-ünlü isimlerle birleştirdi güçlerini. McDonald’s sağlıklı beslenme furyasına tutunamayacağını bildiğinden, onun yerine Gen-Z’nin radarındaki influencer’larla özel mönüler geliştirdi. Travis Scott, J Balvin ve K-Pop yıldızı BTS, bu isimlerden en önemlileriydi. Yeşile duyulan sadakat, doğaya duyulan saygı, onu yeniden keşfetme arzusu, sürdürülebilir moda hayalinin en iddialı düetlerine sebep oldu. Adidas ve Allbirds, H&M ve Lemlem, Madewell ve Parks Project, Gucci ve The North Face aklımıza ilk gelenler. 


Meta Lüks

Meta lüks konseptiyle tanışın. Önümüzdeki senelerde, marka iş birliklerinde öne çıkacak bir başka kategori de ‘’lükskare’’ olarak tabir edebileceğimiz iddialı bir buluşma. Gelin, keyifli birkaç örneği ziyaret edelim. Rolls Royce ve Hermès, online moda mağazası Zozotown’un bilyoner sahibi Yusaku Maezawa için özel bir Phantom Oribe araç tasarladı. Dışı antik seramiklerden esinlenen bir desenle kaplı bu lüks aracın içi, Rolls Royce’un alametifarikası Enea yeşil deriyle kaplıydı. Asırlardan beri var olmaya devam eden, en ünlü mücevher markalarından Moussaieff, eskiyi ve yeniyi kendi çatısı altında buluşturmak adına, Anna Hu’yla kesiştirdi yollarını. Bu projenin en büyük amacının, genç kitleye ulaşmak olduğunu sanıyoruz, tahmin etmişsinizdir. Müzayede evi Sotheby’s ise kendinden en beklenmeyeni yaparak, yeni ve çabasız lüksün İspanyol temsilcisi Loewe ile buluştu. Koleksiyonun ana objeleri, artizan seramikler oldu. 


Yeni Favori Renginiz: Dijital Lavanta

Coloro ve WGSN’in hazırladığı trend raporlarına göre 2023’ün rengi lavanta olacak. Duyulara hitap eden, esenlikten izler taşıyan, dijital optimizm, bütünlük, sakinlik ve denge sinyalleri veren bu renk, spiritüel morun biraz daha hafifletilmiş ve modernleştirilmiş bir versiyonu aslında. Bu hayali tonun fiziksel ve sanal dünyalarımıza, 2023’ten itibaren nüfuz etmesi bekleniyor. Umudu ve dengeyi bir arada deneyimleten, yenilenmiş bir iyimserlikten ilham alan Dijital Lavanta, doğada ender olarak bulunan bir renk. Puma ve Living Color iş birliğinde, neredeyse tüm koleksiyonu hakimiyeti altına aldığını, Arjantinli tasarımcı Andrés Reisinger’in sanal mobilyalarında başrolü bu lavanta tonuna verdiğini, Mercedes-Benz’in James Cameron imzalı film Avatar’dan esinlenerek yarattığı, binen kişinin manyetik alanları, ultraviyole ışınları görebildiği ve biyoenerjik deneyimler yaşayabildiği, ‘’living creature’’ (yaşayan varlık) aracında lila ve lavanta arasında gezindiğini ekleyelim.